I.
GİRİŞ

[geri] [içindekiler] [ileri]


Çömlekçi tezgâhı ve fırını kuşkusuz çömlekçiliğin birbirinden ayrı düşünülemeyecek öğeleridir Çömlekçi tezgâhının gelişim sürecini 7000 yıl gibi uzun bir zaman dilimi içinde izleyebiliriz. Bu, insanoğlunun bulduğu en eski çalışma gereçlerinden biridir. Ne var ki geçen 7000 yıla karşın çömlekçi tezgâhının büyük değişikliklere uğramış olduğu söylenemez.

İlk çömlekçi tezgâhı, kilden ya da tahtadan yapılmış plâkaların sabit bir yere oturtulmasıyla oluşuyordu; kilden kap kacak ya bu plâkaların üzerinde, işi yapan kişinin işin çevresinde dönmesiyle ya da ara sıra plâkayı döndürmesiyle, elle ve bant usulüyle biçimlendiriliyordu. Bu tip tezgâh, bugün bile Anadolu'da yaşar durumda izlenebilir (Bkz. Birinci tür tezgâh)

Daha sonra Mezopotamya uygarlığında (MÖ. 3500) çömlekçi çarkının* ve araba tekerleğinin aynı anda ortaya çıkması ikisi arasında bir bağlantı olduğu düşüncesini getiriyor. Ancak hangisinin daha önce icat edilmiş olduğu kesin olarak bilinemiyor (Bkz. Kızılhisar Bucağı) burada salt araba tekerleği bugün de çark olarak kullanılmaktadır.)

Çömlekçi çarkının gelişmesi, toplumsal gelişmeyi simgeleyen bir olgu olarak çıkıyor karşımıza. Neolitik Çağın (Cilalı Taş Devri'nin) tarım kültürlerinde çömlekçilik bütünüyle kadınlara özgü bir uğraştır. Bugün Anadolu'nun bazı dağ köylerinde de durum böyledir. Gelişmiş çömlekçi çarkını ancak tarım kültürünün bittiği, kentleşme kültürünün başladığı yerlerde görebiliyoruz. Anadolu'da bu kuralın dışında kalan bir tek köy, Çanakkale'nin Ezine kazasının Akköy'ü vardır. Köye gelişmiş çömlekçi çarkının girmesine karşın burada çömlekçilik kesinlikle kadınlara özgü bir uğraş olarak sürmektedir.

Çömlekçi çarkının ne zaman, nasıl, kimler tarafından bulunduğu sorusunun eski çağlarda bile var olduğunu görürüz. Çinliler bu buluşu MÖ. 3000 yılında yaşayan hakanları Huang-Ti'ye² Eski Yunanlılar Kreata'lı Tolas'a, Korint'li Hypervios'a ya da Atina'lı Koroibas'a3 bağlarlar. MÖ. 4.yüzyılda yaşayan Yunan tarihçisi Ephopies bu buluşu Skythen Anochorsis'e bağlar. Ama MÖ. 6. yüzyılda Homer, İlyada adlı yapıtında çarktan söz eder; demek ki çark Homer'den önceki bir zamanının buluşudur. Bizde bu konuda yazılı bir belge olmamakla birlikte bugün Anadolu'da bu elsanatıyla uğraşanlar, kadınsa bu sanatın pirinin ** Hazreti Fatma, erkekse Hazreti Ali olduğunu söylüyorlar. Ancak, Süleymaniye'deki Veliefendi Kütüphanesi'nde 3225 No.yla kayıtlı mecmuadaki Fütuvvet-name'de *** Abd-al-Fahhar-al-Medenî'nin bardakçıların **** pîri olduğu geçmektedir.

Orta Çağ'da yukarıdaki savlara yenileri eklenmiyor; üstelik Atina'lı çömlekçi Koroibas'ın bu buluşun öncüsü olduğu savı yineleniyor.4 Bu konu üzerinde ciddi bir araştırma yapan A. Brogniort's 1854'te yayınlanan kitabında (Traite des Arts Ceramiques)5 çömlekçi çarkının Mısırlılar ve Çinlilerce daha önce bilindiği tezini savunuyor. Daha sonra L. Franchet (1911) ve A. von Gennep (1918) bu konudaki araştırmalarında6 çömlekçi çarkının erkek cinsinin bir buluşu olduğu savını öne sürüyorlar.

Bütün bu savlar ve yukarıdaki tarihlerden sonra yapılan arkeolojik kazıların verdiği ipuçlarına dayanarak Adolf Reith (1960) "Çömlekçi Çarkının 5000 Yılı"7 adlı kitabında, kendi deyişiyle çarkı döndüren insanı da unutmaksızın konuyu yeniden, geniş bir biçimde, beş kıtadan örnekler vererek inceliyor. Ancak yazarın, birçok kültürün beşiği Anadolu'ya değindiği pek söylenemez.

Oysa çömlekçi çarkının Neolitik çağdan bu güne dek geçirdiği evreleri Anadolu'da bugün bile yer yer izlemek olanağı vardır. Ancak bu evrelerin ilkel çağları ulaşılması oldukça güç, sarp dağ köylerinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Ben bu çalışmamda bu ilkel evreleri elimden geldiğince tanıtmaya çalışacağım.


(*) çark : Çömlekçiler ve halk arasında torna tezgâhına çark adı verildiğinden ben de torna tezgâhından söz ederken çark terimini kullanmayı uygun gördüm.
(**) pîr : Ortaçağ Türkleri'nde her mesleğin ve her sanatın kurucusu, öncüsü.
(***) fütuvvet-name : Esnaf ve sanatçıların uymaları gereken usül ve kurallardan söz eden eser. Yönetmelik, tüzük.
(****) bardakçı : Anadolu'da bazı yerlerde çömlekçilere bardakçı da denmektedir. Bardak sözcüğü, testi anlamına gelir.

[geri] [içindekiler] [ileri]


Not:
Bu araştırma Güngör Güner tarafindan 1972-77 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. O nedenle sayısal ve diğer veriler, o günün koşullarını yansıtmaktadır.