V.6.6. Tezgah türü

KINIK KÖYÜ (Bilecik)

[geri] [içindekiler] [ileri]


atölyenin planı

Kınık'da bir atölyenin planı

Kınık haritası

harita

Altına tür tezgâhla çalışan Kınık köyünün ve çömlekçiliğinin tam 100 yıllık bir geçmişi vardır. Bundan 100 yıl önce Bulgaristan'dan göç ederek Kınık'a yerleşen bu köy halkının içinde Şakir Türk adında bir çömlekçi ustasının bulunması nedeniyle köylüler yavaş yavaş bu işi kendilerine uğraş edinmişlerdir.

Köyde 1887 yılında bir tek olan ocak sayısı bugün 40'a kadar yükselmiştir. Kınık'ta sabahleyin saat 6'da işbaşı yapılmakta, saat 17'ye dek arı gibi çalışılmaktadır. Köy aynı zamanda çok verimli, bağlık bahçelik bir yerde kurulmuş olduğundan halkının geliri son derece iyi olan talihli köylerimizden biridir.

Atölyeler evlerin girişine kurulmuştur. Evlerin arkasındaki geniş avlu, bağ-bahçeyle çevrilmiştir. Evlerin üst katlan oturma yeri olarak kullanılmaktadır. Atölyeler, evler ve bahçeler son derece temiz, bakımlı ve düzenlidir. Pencere, balkon ve avlular saksı çiçekleriyle donatılmıştır. Kınık belki de Türkiye'de yağ tenekelerinden saksılara raslanmayan tek yerdir.

Kınık'ta yapılan işlerde ağırlık saksılara ve boduk yada bocuk adı verilen testilere verilmiştir.

 

alacalı süsleme boduk

148 Saksıların üstlerine alacalı süslemenin yapılışı

149 Aynı ustanın boduk, ve saksılarının pişirimden sonraki durumu.

Köyün merkezine bir kilometre uzaktan getirilen toprak, atölyelerde bulunan çamur çukurlarında suda çözdürülür ve iki silindir arasında geçilir. Yerde sistematik bir biçimde ayakla çiğnendikten sonra elle de yuğrularak topaç adı verilen istenen büyüklükte parçalara ayrılır ve çarkta biçimlendirilir.

çamurun geçirilişi

150 Kınık'ta çamurun iki silindir arasından geçirilişi.

Biçimlendirmede yararlanılan çeki tahtasına burda puçula adı verilir. Biçimlendirilmesi bitmiş işler deri sertliğindeyken Küre köyünden getirilen beyaz kilden yapılmış astara batınlır. Aynı kil, bakır tuvali, demir oksit ve kromitle renklendirilerek köylülerin kendi yapımları olan teneke huniler yardımıyla alacalı adı verilen akıtmalı süslemelerin yapılmasında da kullanılır. Köyde birkaç kadın, saksıların üstüne aynı astarlan kullanank fırçayla astarsüslemesi de yamaktadır.

Yapılan işlerin, sonunda yalnız dışları boraks, sülyen ve üstübeç karışımından oluşan bir sıra batırılır. Sırları otuşturan maddelerin kesin oranlarını çömlekçilerden öğrenmek oldukça zordur, çünkü hepsi bunu büyük bir sır olarak saklamak eğilimindedirler.

Süslemesiz kapların sırlanmasında da bakır tuvali ya da aşı boyası denen demir oksitle renklendirilmiş bir sır kullanılmaktadır.

Sırlı olmalarına karşın işler, tek pişirimde üst üste dizilerek pişirilir. Pişirim çok alçak derecede yapıldığından kapların birbirine yapışan yerleri çekilerek ayrılır. Kalan izler Kınıklılarca özür sayılmaz. 12-14 saat süren pişirimde odun ve talaş kullanılır. Sonunda yapılan işler kamyonlara yüklenerek Türkiye'nin her tarafına gönderilir. Kınıklılar bu işi severek ve kıvanç duyarak yapmaktadırlar. Kınık köyünde erkeklerden Almanya'ya gidip çalışmamış kişi yok gibidir, ama dönüp dolaşıp geldikleri yer gene Kınık ve tezgâhlarının başı olmaktadır. Kınık köyünde düzgün Almanca koşuna pek çok kişiye raslanabiiir.

su küpü fırının görünümü

151 Kınık'ta naif doğa resimieriyle süslü bir su küpü

152 Pişirimde kullanılan fırının görünümü

yığın saksılar

153 Kınık'ta yapılmış alacalı süslemeli boduklardan bir yığın

154 Kınık'ta alacalı, fırça süslemelı ve düz sırlı saksılar

çay takımı

155 Kınık'ta yapılan alacalı süslemeden esinlenerek kitabın yazarı tarafından tasarımlanmış bir çay takımı

 

[geri] [içindekiler] [ileri]


Not:
Bu araştırma Güngör Güner tarafindan 1972-77 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. O nedenle sayısal ve diğer veriler, o günün koşullarını yansıtmaktadır.