75. Biçimlendirme döner adı verilen ve artık bir mili olan çarkın üzerine oturtulmuş cabatekeri denen tahta bir altlık üzerinde , bant usulüyle yapılır.
Üçüncü tür tezgâhla çalışan köylerden biri de Kastamonu'ya 13-14 km uzaklıkta çok şirin bir köy olan Küçüksu köyüdür.
1974 Ağustos'un da araştırmam nedeniyle gidip bu köyü bulabilmem bütünüyle bir rastlantıya dayanır. Istanbul'da bir meslekdaşımın evinde gördüğüm bir çanağın Gökeyüp köyü toprağından, Gökeyüp'te yapılmış olduğundan emindim, ama gene de kendisine çanağı nereden aldığını sordum. Kastamonu'dan aldığı yanıtını verdi; alırken kendisinin de sorduğunu, ona da aynı yanıtın verildiğini söyledi. Böylece Kastamonu'da da Gökeyüp köyüne benzer bir köy bulunabileceğini düşündüm; yüzde bir olasılıkla da olsa Kastamonu'ya gitmeye karar verdim. Ama Kastamonu'da hiç kimse böyle bir köyün varlığını bilmiyordu. Müzeci arkadaşlar bize yardımcı olmaya çalıştılar. Kendilerinde bulunan Kastamonu ve çevresinin ayrıntılı haritasını birlikte incelerken Daday'da Çömlekçiler köyü adı altında bir köy gördük. Çömlekçiler köyüne Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bize verdiği araçla gitmeye karar verdik.
O yöreye yaklaştığımızda Çömlekçiler köyünün yolunu sorduğumuz kişiler, yanıt vermeden önce oraya niçin gittiğimizi sordular. Bu konuşmayı duyan bir köy öğretmeni, Çömlekçiler köyünün bizim aradığımız olayla uzaktan ya da yakından hiçbir ilişkisi olmadığını, bu işin bir zamanlar kendisinin öğretmen olarak bulunduğu Küçüksu köyünde yapıldığını söyledi. Biz de böylece geldiğimiz
yollardan geri dönerek Kastamonu'nun hiç de uzağında olmayan Küçüksu köyüne vardık.
Küçüksu'da aşağı yukan 55 kadar evin kadını, yaz aylarında tarım işinden arta kalan zamanlarında bu işi sürdürmektedirler. Onlara göre bu sanat onlara Hz. Muhammed'in eşi Hz. Fatma'dan miras kalmıştır. Söylentiye göre, bir gün aş pişirecek kap bulamayan Hz. Fatma, çaresizlikten çamuru oymuş, onu pişirmiş, sonra da aş pişirmek için kullanmıştır. Dolayısıyla oralılarca pişmiş topraktan yemek yemek sevaptır. Hemen eklemem gerekir ki, burası öyle kaç göç olan bağnaz bir köy değildi; köylüler bu öyküye safdillikle inanmışlardı.
Kayık (%) | Kızıl toprak (%) | |
---|---|---|
A.Z. (ateş zayiatı) | 5,55 | 7,13 |
SiO2 | 66,67 | 60,80 |
Al2O3 | 18,79 | 19,57 |
Fe2O3 | 5,67 | 6,22 |
TiO2 | 0,58 | 0,58 |
CaO | 1,38 | - |
MgO | 1,84 | 0,85 |
Na2O | 0,70 | 1,00 |
K2O | - | - |
Küçüksu'da yapılan işlerde kayık adı verilen bol silisli beyaz bir kille "kızıltoprak"adı verilen demir oksitli, kırmızı bir kil 2/1 oranında karıştırılarak kullanılmaktadır. Çevre tarladan ev-atölyeye getirilen toprak, tahta tokmaklarla iyice dövülür. Her evde bulunan özel çamur yoğurma yerinde kalburdan geçirilir ve suyla karıştırılarak iyice yoğurulur.
Burada yapılan işlerde ağırlık caba denen güveç yapımına verilmektedir.
Yukarıdaki çizimlerden de izlenebileceği gibi, çabaların biçimlendirilmesi üç ayrı aşamada oluşur: ilk önce kapırcak diye adlandırılan kaba bir silindir yapılır. Kapırcak güneşte biraz kendini çektikten sonra karınlama ya geçilir. Kap, kısa bir süre öylece güneşte bırakıldıktan sonra boyunlama ve kulplama işlemleri yapılır.
Küçüksu'da iki ayrı kulplama vardır: | |
Memeli kulp denen Küçüksu köyüne özgü kulp tür |
|
Halkalı kulp denen bildiğimiz kulp |
Biçimlendirmede kullanılan yardımcı öğeler: | |
Çırpıcak: |
|
Sıvıyacak: |
|
Kazıyacak: |
Kulplanmaları ve kazıyacakla fazlalıklarının kazınması bittikten sonra cabalar, sürü adı verilen, çok ince taneli, kırmızı kille içten ve dıştan sürü bulamacına batırılmış bir bezle astarlanır ve güneşte kurumaya bırakılır. Bu arada kapların çatlaması, ki bu onların ustalığı ve kullandıkları malzemeyi iyi tanımları nedeniyle çok az rastlanan bir olaydır, düzen tutmadı diye nitelendirilir.
Pişirim için kaplar, çoğu ilkel çömlekçilikte yapıldığı gibi, rüzgârlı bir havada ağızları açık kalacak biçimde sırt sırta, aralarına çalı çırpı konarak dizilir ve ateş tutuşturularak en az bir saat süreyle yakılır.
Satılan kaplardan her eve ortalama 5-10.000 TL gelir sağlanır. Ama ürünler, nakit parayla satılmaktan çok başka köy ürünleriyle takas edilir.
79 Samanlıkta pişirilmeyi bekleyen memeli ve halkalı kulplu cabalar |
|
80 Cabaların pişirilmek üzere dizilişi |
|
[geri] [içindekiler] [ileri]